SİGARA KULLANIMINDA “İKİNCİ EL DUMAN”IN YANISIRA “ÜÇÜNCÜ EL DUMAN”IN ZARARLARINA DİKKAT ÇEKEN UZM. DR. FADİME TÜLÜCÜ, “SİGARA DUMANININ KİŞİLERİN ELBİSESİNE VE CİLDİNE YAPIŞMASI, NEFESİNDE ZARARLI MADDELER OLUŞMASI ‘ÜÇÜNCÜ EL İÇİCİLİK’’ OLARAK TANIMLANIYOR. BU DURUMDAN BİRİNCİ DERECE AİLE YAKINLARI, ÖZELLİKLE DE EN ÇOK BEBEKLER ETKİLENİYOR” İFADELERİNİ KULLANIYOR.
Sigara kullanımında “ikinci el duman”ın yanı sıra “üçüncü el duman”ın zararlarına dikkat çeken Uzm. Dr. Fadime Tülücü, “Sigara dumanının kişilerin elbisesine ve cildine yapışması, nefesinde zararlı maddeler oluşması ‘üçüncü el içicilik’’ olarak tanımlanıyor. Bu durumdan birinci derece aile yakınları, özellikle de en çok bebekler etkileniyor” ifadelerini kullanıyor.
Dünyada her yıl milyonlarca insan başta sigara olmak üzere tütün bağımlılığı nedeniyle gelişen hastalıklar sonucu hastanede yatıyor veya yaşamını yitiriyor. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Fadime Tülücü, 31 Mayıs Tütüne Hayır Gününde, sigara içenlerin sadece kendilerine değil bütün çevrelerine büyük zarar verdiklerini hatırlatıyor.
Sigara, dünyada en tehlikeli epidemik salgınların başında geliyor. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü (WHO), üyesi olan ülkelerde sigaraya karşı çok ciddi mücadele programları yürütüyor. Bunlardan biri de 1987’den bu yana her yıl 31 Mayıs’ta kutlanan Tütüne Hayır Günü. Günün amacı, sigara kullanıcılarının 24 saat süreyle sigarayı bırakmalarını teşvik ederek sigarayı hayatlarından kalıcı olarak çıkarabileceklerini hatırlatmak. Böylece bir gün de olsa, sigaranın zararlarından uzak kalmanın önemine dikkat çekilerek, sigara bırakma farkındalığının gelişmesi hedefleniyor.
Sigara içilmeyen sosyal ortamlara ihtiyaç var
“Pandemi döneminde restoran, kafe gibi sosyalleşme ortamlarında açık alanların kullanılması ikinci ve üçüncü el duman maruziyeti açısından artan bir risk oluşturuyor” diyen Uzm. Dr. Fadime Tülücü, bu nedenle dumansız hava sahalarının oluşturulması gerekliliğine dikkat çekiyor. Sigara içilmeyen park, bahçe, restoran, kafe gibi alanların oluşturulmasının ve bunların yaygınlaştırılmasının önemli bir ihtiyaç haline geldiğini söyleyen Uzm. Dr. Tülücü bunun da günümüz belediyeciliğinde saygın ve özendirici bir davranış olacağını belirtiyor.
Nargile ve elektronik sigara gibi ürünler masum değil
Tülücü, nargile ve elektronik sigara gibi ürünlerin masum olduğu iddialarının tamamen amaçlı ve yanıltıcı bilgiler olduğunu da ifade ederek şöyle devam ediyor; “Son yıllarda artış gösteren nargile kullanımı da bütün diğer tütün ürünleri gibi zararlı olmakla kalmayıp, ayrıca tüberküloz, hepatit gibi hastalıkların bulaşması için risk oluşturuyor. Tütün endüstrisi tarafından, sigarayı bıraktırma özelliğine sahip olduğu iddiaları ile piyasaya sunulan elektronik sigara ve dumansız tütün ürünleri de sigaraya eşdeğer birer tehlike oluşturuyor.”
Sigarayı deneyen her 5 kişiden 3’ü bağımlı oluyor
Sigarayı deneyen her 5 kişiden 3’ü bağımlı oluyor. Bu nedenle tütün endüstrisi, gençleri hedef alıyor. Genç neslin tütün ile mücadele bilincine hakim bir şekilde yetiştirilmesinin önemine dikkat çeken Tülücü, anaokulundan başlayarak; çocuk, genç ve yetişkin yaş gruplarına özgü eğitim programları ile tütün ürünü kullanımının engellenmesi gerektiğini belirtiyor.
Uzm. Dr. Fadime Tülücü:“Sigarayı bırakmak mümkün”
Sigarayı bırakmada zorlu bir süreci göze almanın ve sağlık kuruluşlarından destek talep etmenin gerekliliğine dikkat çeken Tülücü, “31 Mayıs Dünya Tütüne Hayır Gününde, kendinize ve sevdiklerinize bir iyilik yapın, bir gün değil ömür boyu sigarayı bırakın. Elbette sigarayı bırakmak zor ve ciddi bir iştir. Ama asla imkansız değildir!” ifadelerini kullanıyor.