BİLİŞİM TOPLULUĞU, ANADOLU ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM SİSTEMİ UZAKTAN ÖĞRETİM BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ DOÇ. DR. MUHAMMET RECEP OKUR İLE SÖYLEŞİ GERÇEKLEŞTİRDİ.
Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi bünyesinde faaliyet gösteren çevrim içi öğrenci topluluklarından Bilişim Topluluğu, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi Uzaktan Öğretim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Recep Okur ile söyleşi gerçekleştirdi.
Moderatörlüğünü Topluluk Koordinatörü Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Öğretim Görevlisi Serap Uğur’un yaptığı söyleşide, “Dijital Dönüşüm” konusu işlendi. Söyleşide Doç. Dr. Muhammet Recep Okur, dijital dönüşüm konusundaki yanlış algıları ve dijital dönüşümün asıl amacını anlattı. Teknolojinin çok hızlı geliştiği çağımızda, dijital dönüşümün bir ihtiyaç olduğunun altını çizen Okur, “Dijital dönüşüm denildiğinde insanlar her şeyin elektronik cihazlara dönüşeceğini düşünüyor fakat dijital dönüşüm bu değil. Bilgi ve iletişim teknolojileri hızlı gelişiyor. Bu gelişim ile beraber toplum olarak ihtiyaçlarımız da değişiyor. İhtiyaçlar değiştikçe de hizmet sunan birimler ve kurumlar bazı, hizmetleri daha verimli sunabilmek ve yürütebilmek adına değişime gerek duyuyor. Dolayısıyla bu dijital dönüşüm dediğimiz şey, insandan doğan iş süreçleri ve tabii ki teknolojik altyapılar ile birlikte üçlü sacayağını oluşturan bir dönüşümdür” ifadelerini kullandı.
“Hangi ürün işimize yarayacaksa onları almamız lazım”
Dijital dönüşümün sonuç olmadığını söyleyen Okur, “Dijital dönüşüm bir süreç. Bu süreci sadece teknolojiye indirgemek doğru değil. Bütün bilişim kavramlarını kapsayan ve bu kavramların uygulamaya geçirilmesi ile işe yarayan bir olgu. Örneğin, bulut sistemine verilerimizi aktarıyoruz ama hangi verilerimizi neden aktarıyoruz? Buluta gerçekten gereksinimimiz var mı? Buluta veri yüklerken hangi güvenlik protokolü kapsamında veri yüklüyoruz? Bu soruları cevaplamamız gerekiyor. Bilişim teknolojilerinin hayatımıza soktuğu birçok şey var. 3D yazıcılardan, dijital medyaya kadar olan gelişmeleri değerlendirdiğimizde hangisi gerçekten işimize yarayacaksa onları alarak dijital dönüşüm sürecini iyileştirmemiz gerekiyor” dedi.
“Dijital dönüşüm ile ilgili devlet stratejisi var”
Okur, dijital dönüşümün çağımızda devletlerin önemli bir ihtiyacı olduğunu belirterek, “Geldiğimiz çağda gelişen teknoloji ile beraber daha verimli hizmet vermek için dijital dönüşüm şart. Ülkemizde kurumlarda daha üst düzey bir dijital E-Devlet ekosistemi kurulması amaçlanıyor. Bu yüzden dijital dönüşümün yasal bir zemine ihtiyacı var. Stratejimizin olması gerek ve dolayısıyla bununla alakalı olarak Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi adlı bir birim ve TÜBİTAK’ın bir birimi var. Stratejiler bu birimler üzerinden yürütülüyor. Üniversiteler bu noktada devletin bu teşkilatlarına destek oluyorlar. Bu arada mevzuatın yani yasal altyapının da belirlenmesi kesinlikle gereklidir” şeklinde konuştu.
“Dijital dönüşüm sürecinin denetlenmesi şart”
Dijital dönüşüm sürecinin kalitesinin denetleyecek bir birim olmasının gerekliliğini vurgulayan Okur, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Mevzuatın da belirlenmesinden sonra, organizasyon yapımızda belli birtakım değişikliklere ihtiyacımız var. Kurumlarda, organizasyon yapıları ile ilgili mutlaka kaliteyi denetleyecek bir birimini olması gerekiyor. Kalite ekiplerinde de gerçekten nitelikli kişilerin görevlendirilmesi gerekiyor. Kurumlar üstü süreçte de iletişime açık bir yapı olması gerekiyor. Örneğin eğer bir üniversitenin bir üst birimi ile yani YÖK ile çok iyi iletişim kurulması gerekiyor. Yani yönetsel anlamdaki ilkeli ilişkilerin sürekliliğinin sağlanması gerekiyor.”