DANİMARKA’NIN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ DANNY ANNAN (SAĞDA), MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI VAHAP SEÇER’İ ZİYARETİNDE, MERSİN İLE YAPILABİLECEK İŞBİRLİĞİ OLANAKLARINI GÖRÜŞTÜ. BÜYÜKELÇİ ANNAN, DANİMARKA VE MERSİN ARASINDA GIDA VE TARIM SEKTÖRÜNDE ÇOK BÜYÜK BİR İŞ BİRLİĞİ POTANSİYELİ OLDUĞUNU SÖYLERKEN, BAŞKAN SEÇER DE “MERSİN’İN 1,5 MİLYAR AVROLUK TARIMSAL ÜRETİM KAPASİTESİ VAR. ÜLKENİZLE YAPILACAK OLAN HER TÜRLÜ İŞ BİRLİĞİNDE MERSİN’İ ÖNCELEYİN” DEDİ.
Danimarka’nın Ankara Büyükelçisi Danny Annan, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’i ziyaretinde, Mersin ile yapılabilecek işbirliği olanaklarını görüştü. Büyükelçi Annan, Danimarka ve Mersin arasında gıda ve tarım sektöründe çok büyük bir iş birliği potansiyeli olduğunu söylerken, Başkan Seçer de “Mersin’in 1,5 milyar avroluk tarımsal üretim kapasitesi var. Ülkenizle yapılacak olan her türlü iş birliğinde Mersin’i önceleyin” dedi.
Bir dizi temasta bulunmak üzere Mersin’e gelen Danimarka’nın Ankara Büyükelçisi Annan, Danimarka Mersin Fahri Konsolosu Jozef Atat ile birlikte Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’i ziyaret etti. Ziyarette Danimarka’nın Türkiye ve Mersin’le ticari iş birliği ve Mersin Limanının potansiyeli değerlendirildi.
“Böylesine önemli bir limanın olduğu şehri ziyaret etmek çok önemli”
Büyükelçi Annan, ziyarette Başkan Seçer’e teşekkür ederek, makam odasında bulunan Mersin fotoğrafını işaret etti ve “Eğer bu arkada gördüğümüz yer Mersin’in bir resmi ise tarih içinde Mersin’in gerçekten çok gelişmiş olduğunu anlıyorum” diye konuştu.
Limanı ile deniz yolu taşımacılığında oldukça önemli bir yere sahip olan Mersin’i ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Annan, “Mersin’e gelip böylesine önemli bir limanın olduğu şehri ziyaret etmek de çok önemli. Liman benim düşündüğümden çok daha büyükmüş. Orada konteyner vinçlerini görünce bunu anladım” ifadelerini kullandı.
“Gıda ve tarım sektöründe çok büyük bir iş birliği potansiyeli olduğunu düşünüyorum”
Annan, 5 ay önce geldiği Türkiye’yi biraz daha yakından tanımaya çalıştığını belirterek, “Bunu yaparken de aynı zamanda Danimarka ve Türkiye arasında iş ve ticaret olanakları nedir, öğrenmeye çalışıyorum. Mersin’le ilgili şu anda kısıtlı bir bilgiye sahibim ama yine de deniz taşımacılığının fırsatlar olan bir sektör olduğunu biliyorum. Danimarka dünyanın 5’inci en büyük konteyner taşımacılığı yapan ülkesi ve çok güçlü bir filoya sahip. Danimarka’nın bu sektörde faaliyet gösteren güçlü şirketleri de Mersin Limanında zaten aktivitede bulunuyorlar” dedi.
Annan, Danimarka ve Mersin arasında gıda ve tarım alanında iş birliği için potansiyelin var olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti: “Henüz Danimarka ve Mersin arasında iş birliği göremediğim bir alan var; o da gıda ve tarım sektörü. Ben bu sektörde çok büyük bir iş birliği potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Covid-19 küresel salgınının durumuna bağlı olarak sonbahar aylarında Danimarka’dan bir iş heyetinin Türkiye’ye gelmesi üzerine çalışıyoruz. Gelen bu heyet tarım ve gıda sektörü ile ilgilenecek. Yapılacak ziyaret ile bu sektördeki ikili iş birliğimizin daha da geliştirilmesini ümit ediyorum. Tabii aslında şu anda Danimarka ve Türkiye arasında gıda ve tarım sektöründe zaten oldukça yakın bir iş birliği var. Bu alanda faaliyet gösteren belli başlı Danimarkalı şirketler Türkiye pazarında yer alıyorlar. Türkiye’nin ürettiği ürünler de Danimarka’ya ihraç ediliyor. Danimarka için Türkiye önemli bir pazar. Danimarka’nın ihracatı açısından Türkiye 16’ncı en büyük pazar durumunda. Ama ben daha büyük bir potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple zaten Mersin’i ziyaret etmek istedim.”
“Mersin’i daha modern, çağdaş, eğitim seviyesi yüksek bir kent yapmak istiyorum”
Başkan Seçer de Mersin’in çok hızlı gelişme gösteren bir kent olduğunu, bunda limanın da etkisinin bulunduğunu belirterek, “Mersin 16 bin kilometrekare alan üzerine kurulu ve yaşayan insan sayısı göçmenlerle beraber yaklaşık olarak 2 milyon 200 bin civarında. Bunun yaklaşık olarak 1,3 milyonu merkezde yaşıyor. Mersin, sizin de ülkenizin önemli lokomotif sektörlerinden bir tanesi olan lojistik konusunda çok iddialı bir yer” şeklinde konuştu.
Büyükelçi Annan’a Mersin’i iyi tanıması ve izlemesi önerisinde bulunan Seçer, şunları söyledi:
“Ülkenizle yapılacak olan her türlü iş birliğinde Mersin’i önceleyin. Bu bir belediye başkanından öte bir dost tavsiyesi. Gerçekten başarılı olursunuz. Benim de Mersin’e dair planlarım var. Mersin’i daha modern, daha çağdaş, daha eğitim seviyesi yüksek, kültürün, sanatın, sporun çok daha etkin olduğu bir kent yapmak istiyorum. Mersin çok çelişkili bir kent; çok zengin de var, çok fakir de var. Bu makası kapatmak için ben de gayret sarf ediyorum. Onun için iş alanlarının oluşturulmasına katkı sunmak istiyorum. Bütün bu söylediklerimi, en azından bir kısmını başarabilirsem belirli süreler içerisinde Mersin’i hayal bile edemiyorum, çok daha güzel, çok daha gelişmiş bir kent olacaktır. Bu da sizin gibi bizimle iletişim kurmak isteyen, bu ticaridir, kültüreldir, sosyaldir ülkeler açısından bir fırsat olacaktır.”
“Mersin’in Danimarka ile iş birliğine altyapısı hazır”
Mersin’in deniz taşımacılığından kara taşımacılığına, hatta yeni yapılacak bazı yatırımlarla demiryolu taşımacılığına kadar birçok olanak sunabilen bir kent olduğunu vurgulayan Seçer, “Mersin eğer Danimarka ile iş birliği yapacaksa ki; buna altyapısı hazır, lojistik ile tarım ve gıda konusunda çok önemli potansiyeller içerdiğini söyleyebilirim. Mersin Limanı, Türkiye’nin en büyük konteyner limanlarından bir tanesi. Şu anda kapasitesi ticaret hacmimizin altında kaldı, yetersiz kaldı. Şu anda limanın genişleme çalışmaları var, ancak ikinci liman projeksiyonu da var. Ben ikinci limanın yapılmasına belediye başkanı olarak daha uygunluk veriyorum. Bunun temel nedeni hem lokasyon; ikinci limanın yapılacağı alanın daha uygun olması hem de rekabet açısından daha uygunluğu” diye konuştu.
“Ürünler buradan dünyanın her tarafına ihraç edilebiliyor”
Seçer, limanın önemli fırsatlar sunduğunu belirterek, “Ürünler buradan ihracatı ya da ithalatının dışında transit ticarete de konu oluyor. Dünyanın birçok bölgesinden Mersin Limanı aracılığıyla gelen ürünler bu koridordan Ortadoğu’ya, Kafkaslara kadar karayolu taşımacılığı ile taşınabiliyor. Lokasyon olarak bizim bölgemize yakın Türkiye’nin diğer bölgelerinde üretilen ihraç ürünleri de buradan dünyanın her tarafına ihraç edilebiliyor. Yaklaşık olarak 4 milyar dolarlık bir ticaret hacmi var. Ayrıca serbest bölgemiz var” ifadelerini kullandı.
“Tarımsal üretimde çok önemli noktadayız”
Türkiye’nin en büyük taşımacılık filosunun Mersin’de olduğu bilgisini veren Seçer, “Bu imkanı sağlayan birinci sırada Mersin Limanı, ikincisi de bu bölgede üretilen ürün çeşitliliği. Yurt dışından ürünler geliyor, buradan karayoluyla diğer ülkelere ya da Türkiye’nin diğer bölgelerine taşınıyor ya da Türkiye’nin diğer bölgelerinde üretilen ihraç kalemleri buradan ihraç ediliyor. Ama tarımsal üretimde çok önemli noktadayız; tarımda ve gıdada. Sizin de ilginizi çekecektir. Sanayi sektörü rakamsal olarak iyi durumdadır. Sanayi üretimi, tarım üretimi, ithalat ve ihracat burada önemli bir lojistik alan” diye konuştu.
“Mersin’in yaklaşık 1,5 milyar avroluk bir tarımsal üretim kapasitesi var”
Seçer, Mersin’in çok değerli tarım topraklarına sahip olduğunu da belirterek, “Mersin’in yüzölçümünün dörtte birinde çok verimli tarım toprakları vardır. Bu bölgede üretilen ürünler değerli ürünlerdir. Özellikle seracılık, örtü altı üretim, her türlü meyve, sebze üretimi, narenciye başta olmak üzere ihraç kalemlerimiz içerisinde en önemli çeşitleri oluşturuyorlar. Yaklaşık olarak Mersin’in 1,5 milyar avroluk bir tarımsal üretim kapasitesi var. Birçok insanın da tarımla geçindiği bir kent olduğunu düşünürseniz, Mersin’e tarım kenti de diyebilirsiniz” dedi.