ANKARA’NIN ÇANKAYA İLÇESİNDE BİTİŞİĞİNDEKİ ARSADA YAPILAN İNŞAAT ÇALIŞMASI SIRASINDA TEMELİNDE TOPRAK KAYMASI İLE DERİN ÇATLAKLAR OLUŞAN VE YER YER GÖÇÜKLER DE MEYDANA GELEN 3 KATLI SAADET APARTMANI YIKILMA TEHLİKESİ NEDENİYLE TAHLİYE EDİLDİ.
Ankara’nın Çankaya ilçesinde bitişiğindeki arsada yapılan inşaat çalışması sırasında temelinde toprak kayması ile derin çatlaklar oluşan ve yer yer göçükler de meydana gelen 3 katlı Saadet apartmanı yıkılma tehlikesi nedeniyle tahliye edildi.
Ankara’nın Çankaya ilçesi Çamlıtepe Mahallesi Tevekküller Sokak’taki boş arsada başlatılan temel atma çalışması sırasında bitişikte bulunan 3 katlı ve 10 dairenin olduğu Saadet Apartmanı’nın temelinde toprak kayması ve göçükler meydana geldi. İhbar üzerine olay yerine Çankaya Belediyesi’ne bağlı yetkililer, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Yetkililer, yaptıkları incelemeler sonucunda Saadet apartmanının tahliye edilmesine karar verdi. Ayrıca müteahhit Gökçe Tezel ise ifadesi alınmak üzere karakola çağırıldı. Polis, olaya ilişkin inceleme başlattı.
“Temel kazdıkça bizim altımız da oyuldu”
Bina sakini Gamze Silay, “Buraya inşaat yapılmaya başlandı. Kazdıkça bizim altımız da oyuldu. ‘Toprak göçtü’ dedik. ‘Kusura bakmayın, ıslak topraktı, çöktü’ dedi. ‘Binanın altı görünüyor, nasıl olur bu’ dedik. ‘Ben bu kadar kazmayacaktım, ıslak topraktı kaydı’ dedi. Biz hangi ülkede yaşıyoruz. Burada hukuk var. Bu inşaatın fizibilite çalışması yapılmadan burayı nasıl kazıyorsun sen? Kazı 3 hafta kadar sürdü. Ayın 12’sinde gördük arka bahçeye geçemiyoruz. Polis geldi, kaç kere karakola gittik. Geliyorlar, bakıyorlar, gidiyorlar. Can güvenliği yok, şu demirleri yeni koydu. 3 hafta boyunca orası 10 metre kazılı durdu. Çocuk merdivene değil de aşağıya gitse uçurumdan uçtu, umurunda değil adamın ya. 2 bina da tehlikede şu anda.”
Silay, “Avukata verebilmemiz için rapora ihtiyacımız var. Belediye geliyor, zabıta geliyor, ‘rapor verin’, yok. Belediyeden geldiklerinde, ‘Korkmayın bir şey olmaz’ dediler. Bizi geri evlerimize soktular. Bugün yan binadan bağırıyorlardı. ‘Boşaltın apartmanı, çöküyorsunuz’ diye. Çatlaklar var ama dikey çatlak olmadığı için belediye yetkililerimiz sorun olmadığını söylüyor. Ben sallanıyorum çatır çatır sesler duyuyorum. Kayalar aşağı düşüyor. Bugün de aynı şekilde evlerimize dönebiliriz, çünkü aynı işlemi pazartesi günü de yaptık. Müteahhit beyefendiye 10 gün süre verdiler, 10 gün içinde istinat duvarı yapacakmış. Korkmamıza gerek yokmuş. Müteahhit ‘Temelimi atmadan istinat duvarı yapamam’ dedi ve kabul edildi. Böyle bir şey var mı? Önce istinat duvarını koyarsın, adam daha diyor ki ‘Siz şükredin benim 1 metre daha hakkım var’ diyor. 2 binanın sakinleri sokakta, yatacak yerimiz yok. Ne yapacağımızı bilmiyoruz ama müteahhit yok. İnşaatın bekçisi 7/24 duruyor, şimdi yok. Aynı şeyi pazartesi de yaşadık. Şimdi gelecekler yine rapor filan yok. ‘Evinize girebilirsiniz, bir şey yok. Tespit yaptık, müteahhit buraya duvar yapacak’ bitti. 10 gün süre vermişler, o süre içinde istinat duvarı yapacakmış.” dedi.
Covid-19 hastası oğlum ve temaslı olan eşim ile sokakta kaldık
Bina sakini Mevlüt Eyin, “Biz inşaat yetkililerini uyardık. Bir gelişme olmadı. Binamızın duvarları çatladı. Binanın uçma tehlikesi olduğu için tahliye edildi. Benim evimde oğlum Covid-19 hastası. Eşim de temaslı olduğu için karantinadalar. Şuan arabadalar ama nereye götüreceğimi bilmiyorum” dedi.
Saadet Apartmanında oturan ve inşaat çalışmasını yapan müteahhit Gökçe Tezel’den şikayetçi olan Saadettin Kaya, “2 gün önce bir hafriyat çalışması başladı. Çalışmadan sonra da bizim binamızın temelinden toprak kaymaya başladı. Biz inşaat yetkilileri ile görüştüğümüzde bize “bir şey olmaz” dediler. Birkaç gün sonra baktığımda bizim binamızın altına kadar oyulduğunu gördüm. Polis ekiplerini çağırdık ifade verdik. Ekipler bizim binamızın olduğu yere perde betonu atılması talimatını verdi. Ancak temel atılmaya devam edildi. Bugün akşam saatlerinde büyük bir gürültü duyduk. Duvarın bir kısmı tekrar çökmüş. Bu göçük işçiler çalıştığı sırada olsaydı işçilerin üzerine yıkılacaktı. Diken üzerindeyiz uyumuyoruz. Dışarıda kaldık. şikayetçi olduk.” Dedi.
AK Parti Çankaya İlçe Başkanı Hasgül incelemelerde bulundu
Hasgül yaptığı açıklamada, “Açelya Apartmanı’nda yaşanan faciadan sonra zaten günlük buraya ziyaretlerimizi yapıp vatandaşlarımızın derdine koşmaya çalışıyoruz. Bu süre çerçevesinde Tevekküller Sokak’ta da benzer bir durumun olduğunu Pazartesi günü bize ilettiler. Biz de buraya geldiğimizde gerçekten çok benzer bir manzarayla karşılaştık. Meclis üyelerimizle birlikte hemen Çankaya Belediyesinde ihbarda bulunup vatandaşlarımız mağdur olmasın, önlem alalım diye Belediyeden yetkili arkadaşlarımızı buraya çağırarak bu durumun ivedilikle halledilmesi konusunda temaslarımız oldu. O çerçevede müteahhit firma, yapı denetim firması buraya davet edildi ve ivedilikle buraya müdahale edilmesi gerektiği konusunda mutabık kalındı. Biz de ’Olayın takipçisi olacağız’ dedik. Çünkü burada vatandaşlarımız mağdur, korku içerisinde evlerinde yaşamaya çalışıyorlar, tedirginlik var. Bu mübarek Ramazan gününde insanların düzenini bozmayalım diye gayretimiz oldu. Ertesi gün müteahhit firmanın sadece normal radyan temel döşemesinin demirlerinin atıldığını gördük. Bu da bize tuhaf geldi. Çünkü sorun zaten kazı yapılan duvar kısmındaydı. Yani istinat duvarlarının ilk önce yapılıp daha sonra temelin yapılması gerekiyordu. Bu yapılmadı. Allah’tan burada yağmurlu bir zaman olmadı. Yağmur olsaydı Allah korusun belki de bu binalar ansızın daha büyük bir felaketle yaşanacaktı. Vatandaşlarımızın verilmiş sadakası varmış. Dolayısıyla burada teknik bir sorun var. Müteahhittin inisiyatifine bırakılacak konu değil bu. Bu ruhsatları veren Çankaya Belediyesi, burada bir önlem alması gerekiyor. Bu önlemi de yetersiz bir şekilde müteahhittin inisiyatifine bırakılarak herhalde ’ne zaman isterse yapar, eder’ mantığındaki hareket ediyorlar. Buradaki arkadaşlarımızdan bir tanesi, ’Buranın ruhsatı sadece inşaat ruhsatı’ dedi. Bu tip rizikolu yapılarda aslında ilk önce istinat duvarının ruhsatının verilmesi gerekiyor ondan sonra inşaat ruhsatının verilmesi gerekiyor. Bu konuya biz bakacağız eğer böyle bir durumsa zaten ruhsatın veriliş tarzı da yanlış olduğu ortaya çıkıyor. Rizikoysa, rizikonun en büyüğü burada var, binaların dibine kadar kazı yapılmış, binalar çatlamış, insanlar burada yaşamaya çalışıyorlar. Bu normal bir durum değil eğer böyle bir durum varsa da yine takipçisi olacağız.” dedi.